Miras Hukuku

Miras Hukuku

Bolu’da en iyi miras avukatı sloganlarına itibar etmeden miras hukukundaki soru ve taleplerinizle ilgili bir de büromuzda alanında uzman avukatımızla görüşmenizi tavsiye ederiz. Gerçek kişinin ölümü veya gaipliğinin ardından murisin malvarlığının ne şekilde, hangi oranlarda ve kimlere paylaştırılacağı geçmişten günümüze, etki eden değişkenlerin de çokluğu sebebiyle çeşitli sorulara ve husumetlere sebebiyet vermektedir. Bu çeşitlilik miras hukuku alanında da farklı türde davalar şeklinde kendini göstermektedir. Kısaca Miras Davaları hakkında bilgi vermek gerekirse:

Veraset İlamı Nedir?

Miras davalarından bahsetmeden evvel öncelikle bu davalar için büyük önem arz eden veraset ilamının ne olduğu ve nasıl çıkarıldığıyla ilgili bilgi vermekte fayda vardır. Zira miras hukukunun en önemli ve başlangıç konularından biri ölenin malvarlığının kimlere, ne oranda paylaştırılacağıdır. Veraset ilamı, Medeni Kanun’da da ifade edildiği üzere “mirasçılık belgesi”dir. Veraset ilamı, murisin mirasçılarının kimler olduğunu ve mirasçıların miras paylarını gösterir. Aksi bir durum olmadıkça miras paylaşımı veraset ilamında belirtilen kişilere, belirtilen oranlarca yapılır. Sulh Hukuk Mahkemesi veya herhangi bir noterliğe başvuru halinde veraset ilamı verilir. Yabancılık unsurunun olduğu hallerde veraset ilamı noterlikçe çıkarılamaz, yalnız Sulh Hukuk Mahkemeleri’nden alınır.

Veraset ilamı için tek bir mirasçının başvurusu yeterlidir, tüm ilgililerin başvurusu aranmaz. Başvurular, yasal veya kanuni mirasçı tarafından yapılabilir. Sulh Hukuk Mahkemeleri’nden alınan veraset ilamında çekişmesiz olduğu için davalı taraf yoktur ve belge genellikle duruşmasız olarak verilir. Burada yetkili mahkeme, miras bırakanın ikametgâh adresi mahkemesidir. Veraset ilamının doğruluğu karine teşkil etse de bir mahkeme ilamı değildir. İptali için dava açılması mümkün olup bu davanın açılması için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre bulunmamaktadır.

Kimler Mirasçıdır, Mirasçılık Türleri Nelerdir?

Mirasçılar yasal ve kanuni mirasçılar olmak üzere ikiye ayrılır. Yasal mirasçılar, mirasçılık hakları mevzuat hükümlerine bağlı olan mirasçılarken atanmış mirasçılar, yasal olarak mirasçı olmamasına rağmen murisin iradesiyle mirasçı olan kimselerdir.

Türk Hukukunda geçerli olan sistem zümre sistemidir. Bu sistem uyarınca yasal mirasçı olabilmek için zümreye dâhil olabilmek gerekir. Zümre sistemi miras bırakanı esas alarak kan bağına göre mirasçıları belirler. Zümre sisteminin özellikleri şöyledir:

  • Bir önceki derece, kendinden sonraki derecenin mirasçılığını engeller.
  • Zümre dâhilindeki bir önceki mirasçı, alt sıradakinin mirasçılığını engeller.
  • Zümre başlarının veya kök başlarının hayatta olması, bunların altsoylarının mirasçılığını engeller.

Miras Hukuku Mal Paylaşım Oranları

  • Birinci Derece Yasal Mirasçılar: Zümre mirasçıların ilk derecesidirler. Miras bırakanın altsoylarından oluşur. Zümre sisteminin genel özelliklerinde de bahsettiğimiz üzere birinci derece yasal mirasçılar içinde üst sıradaki mirasçı kendinden alt sırada olan mirasçıların mirasçılığını engeller. Örneğin mirasçının çocuğunun hayatta olması, torununun mirasçılığını engeller.

  • İkinci Derece Yasal Mirasçılar: Zümre mirasçıların ikinci derecesidirler. Miras bırakanın ana- babasıdır. İlk derece yasal mirasçıların hayatta olması ikinci derecenin mirastan pay almasını engeller. Özetle murisin altsoyu varsa ana babası mirastan pay alamaz. Altsoyu olmayan murisin ana babası da muristen önce vefat etmişse miras hak sahibi artık miras bırakanın ana babasının altsoyu olur.

  • Üçüncü Derece Yasal Mirasçılar: Zümre mirasçıların üçüncü derecesidir. Miras bırakanın büyükanne ve büyükbabasıdır. Birinci derece ve ikinci derece mirasçıların olmaması halinde üçüncü derece mirasçılar hak sahibi olur. Birinci ve ikinci derece mirasçıları olmayan murisin büyükanne ve büyükbabası da kendinden önce vefat etmişse mirasta hak sahibi bunların altsoyu olur. Yalnız burada ayrık bir durum vardır. Murisin eşi hayattaysa ve eşi haricinde mirasa hak kazanan zümre üçüncü dereceyse, bu durumda murisin büyükanne ve büyükbabası vefat etmişse sadece onların birinci derece altsoyları yani amca, hala, dayı ve teyze sağ kalan eşle birlikte mirasa hak kazanır. Onlar da hayatta değilse çocukları sağ kalan eşle birlikte mirastan pay kazanamazlar.

Evlilik dışı çocuğun mirasçılığı ise babaları yönünden hak sahibi olabilmeleri için soy bağının tanıma ya da mahkeme kararıyla kurulması gerekmektedir.

Evlatlığın mirasçılığı, kan bağına dayanan zümre sisteminin istisnasıdır. Evlatlık, onu evlatlık edinen için altsoy gibi mirasçı olur.

Sağ kalan eşin mirasçılığı, evlilik birliği devam ederken ya da boşanma davası açılmışsa bile boşanma henüz kesinleşmeden eşlerden birinin vefatı üzerine diğer, yani sağ kalan eşin mirastan pay alma durumudur. Burada eşin vasiliğini düşüren durumlar boşanmanın kesinleşmesi veya boşanma sebebinin sağ kalan eşin ölen eşin canına kast etmiş olmasıdır. Ayrılık karanının verilmesi sağ kalan eşin vasiliğini düşürmez. Eşlerin birlikte yaşadığı konut ve birlikte kullandıkları eşyalar eşlerden birinin ölümünden sonra, sağ kalan eşin bu yönde bir talepte bulunması halinde miras payından mahsup edilmek suretiyle bu eşe bırakılabilir.

Saklı Pay Sahibi Mirasçılar

Miras hukukunda asıl olan murisin mallarını dilediği gibi tasarruf edebilmesidir. Fakat bu kuralın bir istisnası vardır. Bu istisna ise saklı pay sahibi mirasçılardır. Saklı pay sahibi mirasçılar, kanunda belirtilen oranda saklı paylarının kendilerine bırakılmaması halinde saklı paylarını tenkis davası marifetiyle alabilirler. Miras bırakanın tasarrufları aksini gösterse bile saklı paylar, sahiplerine verilmek durumundadır. Saklı pay oranları ise şu şekildedir:

  • Altsoy mirasçılar için yasal miras paylarının yarısı
  • Ana-baba için yasal miras paylarının dörtte biri
  • Sağ kalan eş içinse; ana-baba veya altsoydan birisiyle birlikte mirasçı olması halinde yasal miras payının tamamı, aksi halde yasal miras payının dörtte üçü saklı pay oranıdır.

Tenkis Davası Nedir?

Murisin, vefatından önce veya ölüme bağlı tasarrufla miras paylaşımı yapması durumlarında saklı pay sahibi mirasçıların saklı pay oranları zedelenmişse bu mirasçılar tenkis davası tecavüz edilen bu saklı paylarını talep hakkına sahiptir. Saklı payları ihlal etmemek kaydıyla muris mirası üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabileceğinden tenkis davası açma hakkı yalnızca saklı pay sahiplerince, saklı paylarının ihlal edilmesi durumunda tanınmıştır. Tenkis davası açma hakkı, saklı payın ihlal edildiğinin öğrenmesinden itibaren 1 yıl ve vasiyetnamenin bulunması halinde açılma tarihinden itibaren, diğer tasarruflar sebebiyle zedelenmesi halinde ise bu tasarrufların yapılmasından itibaren 10 yılda zamanaşımına uğrar.

Muris Muvazaası Dolayısıyla Tapu İptal ve Tescil Davası

Murisin ölümünden kısa bir süre önce, yasal mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla bir veya birden fazla taşınmazını mirasçıları arasından veya üçüncü kişilere muvazaalı bir biçimde devretmesidir. Örneğin muris, taşınmaz

0532 633 99 65